iPhone Air, iPhone X’ten bu yana tasarım anlamında gördüğümüz en büyük yenilik olarak kabul ediliyordu; ancak gelecek yıl tanıtılması beklenen iPhone Fold, bu değişimi çok daha ileri bir noktaya taşıyacak gibi duruyor. Katlanabilir telefonlar içinde şimdiye kadarki en başarılı model olacağına dair güçlü işaretler var, fakat cihazla ilgili oldukça belirgin bir sorun da göze çarpıyor — hem de neredeyse tahmin edilebilir olanı.
iPhone Fold tatmin edecek mi?
Apple’ın yeni bir teknolojiye ilk atılan marka olmaktansa, en iyi uygulamayı sunmayı hedeflediği bilinen bir yaklaşım. Şirket, rakiplerinin ürünlerini piyasaya sürmesini izliyor, onların hatalarından yararlanıyor ve kendi geliştirdiği versiyona mümkün olan en kusursuz hâliyle hayat vermeyi amaçlıyor. Ancak katlanabilir telefonlar söz konusu olduğunda bu bekleyiş olağanüstü uzun sürdü. Samsung ilk modelini yedi yıl önce çıkarırken Apple’ın yaklaşık sekiz yıl sonra bu pazara adım atacak olması dikkat çekiyor.
Samsung’un ilk Galaxy Fold modelinin yaşadığı büyük sorunlar, Apple’ın bu kadar beklemesinin nedenini açıkça gösterdi. İnceleme için gönderilen cihazlarda anında ortaya çıkan ciddi hatalar nedeniyle Samsung lansmanı ertelemiş, cihazları geri toplamış ve müşterilerin siparişlerini iptal edip paralarını iade etmişti. Üstelik bu sorunların ikisi — ekranın ortasındaki rahatsız edici katlanma izi ve katlandığında toz ile kirin ekrana zarar verebilmesi — birkaç nesil boyunca varlığını korumuştu. Apple’ın kendi mühendislerini görevlendirerek katlanma izini ortadan kaldırdığı prototiplerin ancak bu yıl istenen kaliteye ulaştığı söyleniyor.
Tüm bunlara rağmen iPhone Fold’un önündeki en bariz engel fiyatı gibi görünüyor. Tahminler, cihazın bir iPhone Pro’nun yaklaşık iki katına çıkabileceğini ve 2.500 dolara kadar ulaşabileceğini gösteriyor. Android tarafındaki katlanabilir modellerin bile yüksek fiyatları hesaba katıldığında, bu rakamın cazip olduğunu söylemek zor. iPhone Air’ın daha ince tasarımına rağmen beklenen ilgiyi görememesi, tüketicilerin 2.000 doların oldukça üzerinde bir bedel ödemeye ne kadar istekli olacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Böyle bir fiyat etiketi, cihazı Vision Pro gibi yalnızca en tutkulu erken benimseyenlerin ilgi göstereceği bir seviyeye taşıyabilir.
Ancak asıl sorun yalnızca fiyat değil. Apple genelde ödeme gücü yüksek kullanıcıların parasını almada başarılı bir marka, fakat burada fiyatın kullanım ömrüyle birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, güçlü donanıma sahip bir MacBook Pro’ya yüksek bir bedel ödemek mantıklı çünkü cihazdan en az beş yıl verim alınabiliyor. Benzer şekilde, Apple’ın AppleCare’i süresiz yenilenebilir hâle getirmesi ve Apple Silicon döneminin cazibesi gibi faktörler de bu yatırımı anlamlı kılıyor. Fakat iPhone Fold’un hem çok yüksek bir fiyat etiketi taşıması hem de dayanıklılık açısından soru işaretleri barındırması, onu uzun vadeli bir cihaz olarak görmeyi güçleştiriyor.
