
WWDC 2025’e sayılı günler kala iOS 19, Apple dünyasında en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Sistemle ilgili sızıntılar, bu güncellemenin yalnızca görsel değişikliklerle sınırlı kalmayacağını, iOS 7’den bu yana en büyük arayüz yeniliğiyle birlikte pek çok işlevsel özellikle geleceğini gösteriyor. Kimi kullanıcılar bu yeniliklerin kapsamı konusunda tartışmalar yaşasa da, bazı detaylar günlük kullanım açısından oldukça dikkat çekici.
iOS 19’un en kullanışlı 3 özelliği
iOS 19’un en dikkat çeken özelliklerinden biri, yapay zeka destekli yeni düşük güç modu. Bloomberg’den Mark Gurman’ın aktardığına göre bu özellik, kullanıcının günlük alışkanlıklarını analiz ederek arka planda çalışan ve o an için gerekli olmayan işlemleri sınırlandıracak. Ayrıca, bataryanın ne kadar daha dayanacağına dair anlık bir tahmin sunabilecek. Özellikle iPhone 17 Air kullanıcıları için bu işlev, taşınabilir şarj cihazına olan bağımlılığı azaltabilecek önemli bir yenilik olarak öne çıkıyor.

Bir başka önemli özellik ise halka açık Wi-Fi ağlarında sıkça karşılaşılan doğrulama ekranlarını kolaylaştıran sistem. Apple, captive portal adı verilen bu giriş ekranlarını iCloud Anahtar Zinciri’ne kaydederek farklı cihazlar arasında otomatik olarak senkronize etmeyi mümkün kılıyor. Bu sayede kullanıcı, bir kez bağlantı kurduğu bir ağı başka cihazlarda tekrar tanıtmak zorunda kalmadan internete erişim sağlayabilecek. Her ne kadar otel veya havaalanı gibi yerlerdeki sistemlerin bu duruma karşı ne gibi önlemler alacağı henüz bilinmese de, Apple’ın bu yönde attığı adım seyahat eden kullanıcılar için önemli bir kolaylık sağlıyor.
Apple, App Store komisyonlarını düşürebilir!
Avrupa Birliği kaynaklı düzenlemelerle birlikte iOS 19’un getirdiği en dikkat çekici değişikliklerden biri ise sesli asistan tercihi konusunda yaşanıyor. Apple, kullanıcıların yalnızca Siri ile sınırlı kalmadan farklı bir dijital asistanı sistem genelinde varsayılan olarak seçmesine imkân tanıyor. Bu değişiklik kapsamında kullanıcılar, Google Gemini, ChatGPT, Alexa, Claude gibi alternatifleri “Hey …” şeklindeki çağrılarla aktif hale getirebilecek. Bu özellik ilk etapta yalnızca Avrupa’daki kullanıcılarla sınırlı olacak. Ancak benzer düzenlemelerin diğer bölgelerde de gündeme gelmesi olası görünüyor.
iOS 19’un tanıtımı yaklaştıkça, kullanıcıların beklentileri de artıyor. Yeni arayüz değişiklikleri ve bu tür somut işlevsel iyileştirmeler, güncellemenin geniş bir kitle tarafından benimsenmesini sağlayabilir. Apple’ın bu hamleleri, özellikle günlük kullanıcı deneyimini iyileştirme noktasında önemli adımlar olarak görülüyor.