Almanya, veri gizliliğine dair artan endişeler nedeniyle DeepSeek uygulamasına karşı harekete geçen son ülke oldu. Bu gelişme, Çin merkezli yapay zekâ girişimi DeepSeek’in dünya çapında büyük ilgi görmesinin ardından, Batılı ülkelerde hızla yükselen şüphelerin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Almanya, Apple’ın DeepSeek’i kaldırmasını talep etti
DeepSeek’in gündeme gelmesindeki temel nedenlerden biri, uygulamanın Çin hükümetine yönelik eleştirilerden kaçınacak şekilde ağır biçimde sansürlenmiş olmasıydı. Ancak daha da kritik olan nokta, DeepSeek’in gizlilik politikasında açıkça belirtildiği üzere kullanıcıların girdileri, yüklediği dosyalar ve diğer kişisel verilerinin Çin’deki sunucularda saklanması. Çin’in ulusal istihbarat yasaları doğrultusunda, bu verilere devlet kurumlarının geniş erişim hakkı bulunuyor. Bu durum, birçok ülkenin kırmızı çizgilerini aşmış görünüyor.
İtalya, DeepSeek’i ilk engelleyen ülkelerden biri oldu. Güney Kore de benzer bir adım attı. Hollanda’da kamu cihazlarında uygulamanın kullanımı yasaklandı, Belçika ise kamu görevlilerine uygulamadan uzak durmalarını tavsiye etti. İspanya’da önde gelen bir tüketici örgütü, resmi bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. ABD’de ise yasa yapıcılar, Çin’de geliştirilen yapay zekâ sistemlerinin federal kurumlar tarafından kullanımını neredeyse tamamen yasaklayacak bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Hatta bazı senatörler, bu tür yapay zekâları kullananlara hapis cezası uygulanması gerektiğini öne sürüyor.
iPhone 17 Pro, önemli bir tasarım değişikliği sunuyor!
Almanya’da ise bu hafta önemli bir adım atıldı. Ülkenin en üst düzey veri koruma yetkilisi, DeepSeek uygulamasının Apple ve Google’ın uygulama mağazalarından kaldırılmasını resmen talep etti. Gerekçe olarak, kullanıcı verilerinin yasa dışı şekilde Çin’e aktarılması ve bu verilerin AB standartlarına uygun biçimde korunmadığı gösterildi. Berlin’deki Veri Koruma ve Bilgi Özgürlüğü Komiseri Meike Kamp yaptığı açıklamada, DeepSeek’in Almanya’daki kullanıcıların verilerini AB düzeyinde koruduğuna dair ikna edici hiçbir kanıt sunamadığını belirtti.
Daha önce Kamp’ın ofisi, DeepSeek’ten ya Avrupa Birliği’nin veri aktarım standartlarına uymasını ya da uygulamayı gönüllü olarak geri çekmesini istemişti. Ancak şirket bu talepleri karşılıksız bıraktı. Her ne kadar DeepSeek’in açık kaynaklı modelleri yerel olarak kolayca yeniden yapılandırılabiliyor ve Çin’e özgü önyargılardan arındırılabiliyor olsa da, şirketin uygulaması ve web sitesi tamamen merkezi bir yapı üzerinden, Çin’den kontrol edilmeye devam ediyor.
Apple bu gelişmeyle ilgili henüz bir açıklama yapmazken, Google, uygulamanın durumu hakkında inceleme başlattığını doğruladı.
