
Apple, Avrupa’da düzenleyici baskılarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Son olarak, Hollanda’nın Rotterdam kentindeki bir mahkeme, 2021 yılında Hollanda Tüketici ve Pazarlar Kurumu (ACM) tarafından verilen rekabet karşıtı davranış kararını onayladı. Bu karar, Apple’ın App Store üzerindeki baskın konumunu kötüye kullandığını ve özellikle flört uygulamaları geliştiricilerine karşı adil olmayan şartlar oluşturduğunu belirtiyor.
App Store, bir ülkeden daha ceza alacak
Dava, Apple’ın uzun süredir uyguladığı ve geliştiricilerin dijital satın alımlar için yalnızca kendi uygulama içi ödeme sistemini (IAP) kullanmasını zorunlu kılan politikalar etrafında şekilleniyor. Apple, kullanıcıların uygulama dışı ödeme yöntemlerine yönlendirilmesine izin vermiyor. Hem ACM hem de mahkeme, bu “anti-yönlendirme” kurallarının ve Apple’ın aldığı komisyonların, flört uygulamaları geliştiricileri için haksız koşullar yarattığını savunuyor.

Mahkemenin aldığı bu son karar, Apple’a daha önce verilen 50 milyon avroluk (yaklaşık 54 milyon dolar) para cezasını da geçerli kılıyor. Bu ceza, Apple’ın 2022 yılında ACM’nin değişiklik taleplerine tam olarak uymaması üzerine kesilmişti. Apple ise yaptığı açıklamada karara itiraz edeceğini belirtti ve bu kararın geliştiriciler için sunulan teknolojileri, kullanıcı gizliliğini ve güvenliğini zayıflattığını savundu.
iPhone modelleri, tek kullanımlık şifreleri okuyabilecek!
Her ne kadar bu dava yalnızca Hollanda’daki flört uygulamalarıyla sınırlı olsa da, Apple’ın App Store politikaları dünya genelinde artan bir inceleme altında. Avrupa Birliği’nde bu yıl yürürlüğe giren Dijital Pazarlar Yasası (DMA), Apple’ın App Store üzerindeki bazı kısıtlamaları gevşetmesini zorunlu kılıyor. Öte yandan, Japonya, Brezilya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde de Apple, benzer uygulama dağıtımı ve ödeme kuralları nedeniyle düzenleyici baskı altında.
Bugünkü karar, flört uygulamaları dışındaki geliştiriciler için hemen bir değişiklik anlamına gelmese de, Apple’ın App Store üzerindeki kontrolünün sınırlandırılması gerektiğine yönelik küresel tartışmalara yasal bir dayanak daha kazandırmış oldu.