
ABD Başkanı Donald Trump’ın, TikTok’un uygulama mağazalarından kaldırılmaması için Apple’a gönderdiği resmi yazı kamuoyuna sızdı. Freedom of Information Act (Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası) kapsamında teknoloji yatırımcısı Tony Tan tarafından elde edilen belgeler, Trump yönetiminin Apple dahil birçok teknoloji şirketine, yasalara aykırı bile olsa TikTok’u yayında tutmaları yönünde güvence verdiğini gösteriyor.
Trump, Apple’dan bir talepte bulundu
Mektup, Trump’ın göreve gelmesinden sadece bir gün sonra çıkarılan ve TikTok yasağını askıya alan başkanlık kararnamesinin ardından gönderildi. Apple’a hitaben 5 Nisan 2025 tarihli ve Adalet Bakanı Pamela Bondi imzasını taşıyan yazıda, şirketin TikTok’a verdiği hizmet nedeniyle hiçbir yasal sorumluluk taşımadığı belirtiliyor. Yazıya göre, TikTok’un mağazalarda kalması, başkanın ulusal güvenlik ve dış politika yetkileri doğrultusunda anayasal bir öncelik olarak tanımlanıyor.

Mektupta yer alan ifadelere göre, Trump 19 Ocak 2025 ile 5 Nisan 2025 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan bir “korunan dönem” ilan etti ve ardından bu süreyi 75 gün uzatarak 19 Haziran 2025’e çekti. Bu süre zarfında TikTok’a hizmet vermeye devam eden şirketlere yönelik hiçbir cezai ya da hukuki işlem yapılmayacağı açıkça bildirildi. Ayrıca Adalet Bakanlığı, Apple’a karşı herhangi bir dava hakkından “geri dönülmez biçimde feragat ettiğini” belirtti.
Trump’ın mektubu yalnızca Apple’a değil, Google, Amazon, Microsoft, T-Mobile, Oracle, LG ve diğer büyük teknoloji sağlayıcılarına da gönderildi. Belgeler, şirketlere yönelik şu mesajı taşıyor: “Yasayı ihlal ettiğiniz düşünülse bile, Başkan’ın iradesi doğrultusunda hareket ettiğiniz sürece sorumlu tutulmayacaksınız.”
Apple TV+ yapımı, gişe rekorları kırıyor!
Ancak Tony Tan bu yaklaşımı kabul etmiyor. Alphabet’e (Google’ın çatı şirketi) karşı dava açarak, TikTok’un Play Store’a geri alınma kararının yasal olmadığını ve şirketin hissedarlarını büyük bir hukuki riske maruz bıraktığını iddia ediyor. Tan’a göre, bir sonraki başkan ya da mahkeme, Trump’ın bu “uzatma kararlarının” anayasaya aykırı olduğuna hükmederse, ilgili şirketler yüz milyarlarca dolarlık tazminatlarla karşı karşıya kalabilir.
Tan’ın endişeleri, hukuk çevrelerinde de yankı buluyor. Minnesota Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Alan Rozenshtein, “Yasaların yürütülmesini açıkça reddetmek açısından bu durum nefes kesici. Bu tür bir yetki, anayasanın öngördüğü başkanlık sınırlarını aşar,” sözleriyle durumu değerlendirdi.
Bugün gelinen noktada, Apple ve Google gibi dev şirketler, Başkan’ın beyanına dayanarak hareket etti. Ancak bu güvencelerin uzun vadede mahkemelerce geçerli kabul edilip edilmeyeceği belirsiz. Sektör içi yorumlara göre, bu tür yazılı teminatların, şirketlere kısa vadeli siyasi koruma sağladığı ancak yasal zemini tartışmalı olduğu ifade ediliyor.
Şimdi gözler, hem yargı sürecine hem de ilerleyen dönemde gelecek başkanlık kararlarına çevrilmiş durumda. Şirketlerin bu kararların sonuçlarını ne ölçüde üstleneceği ise ileride açılacak davalarla netleşecek.




















