Ana Sayfa Apple 8 sene sonra sakince izlediğim bir Apple etkinliği ve ilk değerlendirmelerim

8 sene sonra sakince izlediğim bir Apple etkinliği ve ilk değerlendirmelerim

6

Sihirli Elma’nın yeni dönemi hayırlı olsun diyerek başlamak en doğrusu olur sanırım. Çünkü 8 sene sonra ilk defa bir Apple etkinliğini arkama yaslanarak ve sakin bir şekilde, “bir şeyleri kaçıracak mıyım, acaba nasıl yazacağım?” korkusu olmadan izleyebildim. 🙂

Genelde etkinlik gecesinde sabahlayarak uzun etkinlik özetleri paylaşıyordum, ancak bu defa kendime ve zihnime biraz izin vererek etkinlikle ilgili detayları, değerlendirmeleri ve yenilikleri bir hafta sindirme fırsatı yakaladım.

Bu sefer belki de biraz daha farklı bir gözle, ama yine aynı kalemden, yeni bir Apple etkinliğini değerlendirdim Sihirli Elma okuyucuları için.

Steve Jobs Theather

Bu etkinliğin en önemli parçalarından biri Apple Park ve Steve Jobs Theather’da gerçekleşen ilk özel etkinlik olmasıydı. Twitter’dan yabancı yayıncıları takip edebildiğim kadarıyla çok özel detaylarla dolu olan bu alan, adının hakkını verecek şekilde sade ama oldukça şık, işlevsel ve kendine özgü şekilde tasarlanmıştı.

Alanın tavanından cam duvarlarına, merdivenlerinden dönerek inen-çıkan asansörüne, deri koltuk kaplamalarından oturma düzenine kadar her şey ayrı bir detay ve keşke tasarımında ve yapımında emeği geçen birilerinden dinleyebilsem dediğim şeylerle dolu bir mimari.

Ve ne yazık ki hakkında en az şey okuduğumuz şey de bu…

Sunum

Etkinlikte sahne paylarına bakınca Watch’un iPhone 8 ve 8 Plus’tan daha fazla zaman aldığını görmek başta şaşırtıcı gibi gelse de, Phil Schiller’ın iPhone 8’i hızlı geçmesinin asıl sebebinin iPhone X’e harcanmak istenen zamandan çalmak istememesi olduğunu görüyoruz.

iPhone 8 ailesi sadece 20 dakika sahnede anlatılırken, iPhone X ise tam 35 dakika sahnede anlatıldı. Yani neredeyse 2 katı. 

Bu da elbette Apple’ın asıl odağının ve açık bir şekilde söylediği gibi iPhone ailesinin geleceğinin iPhone X’de olduğunu bir kez daha vurguluyor.

Apple Retail

Etkinlikte belki de en az konuşulan, ama gelecekte daha da önem kazanacağına inandığım bir konu da Apple’ın mağazacılık stratejisi. Angela Ahrendts (ilk seferde hızlıca okumak mümkün değil bu soyadı) sahnede yenilikleri, Apple mağazalarının geleceğini ve yeni isimleriyle Town Square’leri anlatırken ben de San Francisco’da yaşadığım son 6 ayda Apple Store’ları aslında benzeri şekilde kullandığımı farkettim.

İnternetinden faydalanıp güncellemelerimi yaptığım, sorularımı Genius’lara sorduğum, bahçesinde insanlarla buluştuğum, yeni ürünleri deneyimlediğim, hatta bazı özel konularda yardım aldığım bir yer haline gelmiş bile. Ve bu daha başlangıç…

Elbette bunların bir kısmı pazarlama aktiviteleri olsa da, gelecekte mağazacılığın bambaşka bir yere oturacağı da kesin. Samsung, Turkcell, Vestel gibi markaların mağazalarıyla Apple’ı karşılaştırınca fark zaten net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Apple Watch

Apple sonunda Watch’u nasıl anlatacağını ve ne işe yarayacağını tam olarak buldu. WatchOS 3 ile başlayan daha fazla sağlık, hareket ve aktivite odaklı yaklaşım Watch’u kullanma ve tercih etme sebeplerini daha güçlü anlatıyor.

Bildirimleri almak, ödeme yapmak veya uygulamaları kolda kullanmak anlamlı gelmiyor. Ama sağlıklı ve aktif bir hayat çok şey ifade ediyor.

Zaten pazar da buna göre şekilleniyor. Akıllı saatler önce adımsayarları, sonra akıllı bileklikleri, nabız ölçerleri vb. cihazları yuttu bile. Tıpkı akıllı telefonların kamera, saat, alarm, databank vb şeyleri yutması gibi. (Bkz. Cevat Kelle modelinde yaşamıyoruz, tek akıllı telefon her şeyimizi çözüyor)

Ancak bunu, yani aktif ve sağlıklı bir hayatı ifade etmek ve anlatmak, cihazı kullanmayan birini ikna etmek çok zor bir iş. Bu yüzden Apple belki de en vurucu, en etkili, hayatlarına en çok dokunan insanların hikayelerinden bir video hazırlamış. Güzel de olmuş.

Bunlara ek olarak kalp ritmi ve ölçümü konusunda Apple’ın son olarak watchOS 4’e eklediği özellikler neredeyse eforlu bir test ve EKG gibi testleri kendi kendimize 24 saat boyunca otomatik olarak yapmamıza imkan sağlıyor olacak.

Yakın zamanda bu kontrolleri yapmış biri olarak, doktorların, özellikle de kardiyologların ve kalp-damar sağlığı sorunları olanların Watch’a özel ilgi göstereceklerini düşünüyorum önümüzdeki dönemde.

Belki de sigorta firmaları Watch kullanan ve sağlığını yakından takip edenlere özel indirimler bile yapabilir, ne dersiniz? 🙂

Watch Series 3

Özellikler:

  • Hücresel
  • GPS
  • Yüzülebilir
  • %70 daha hızlı çift çekirdekli işlemci
  • W2 kablosuz çip
  • Barometrik altimetre

En büyük yenilik elbette hücresel bağlantının gelmesi yani iPhone’a bağlanmadan, kendi içerisindeki SIM kart ile şebekeden veri alışverişi yapabilmesi.

Diğer yenilikler ufak diyebileceğimiz şekilde olduğu için de Apple Series 2’ye veda etmiş, Series 3’ü ise Cellular ve Non-Cellular olarak 2 model ile çıkartmış.

Peki bu Cellular yani Hücresel’in faydası ne olacak? Apple diyor ki Watch ile…

  • Koşuya çık
  • Plaja, yüzmeye giderken telefonunu evde bırak
  • Paldır küldür evden çıkman gerektiğinde telefonunun arkada kalmasına üzülme
  • Bahçede işlenirken telefonunu yanına alma

Bunları yaparken Watch ne işe yarayacak peki?

  • Müziğini dinle, online olarak
  • Telefona cevap ver
  • Mesajlarını gör
  • Siri’ye istediğin zaman ulaş
  • Haritadan gideceğin yöne bak
  • Arkadaşını Bul uygulamasını kullan

Aslında hepsi Watch’un iPhone’dan bağımsız bir şekilde bazı temel işleri yapabilmesini sağlayan şeyler. Ve hemen hemen hepsi de AirPods ile çok daha iyi ve anlamlı çalışan örnekler.

Apple’ın bunu Watch boyutlarını neredeyse hiç değiştirmeden yapması ise alkışı hakediyor. Özellikle de rakiplerin Watch’un 2 katı kadar boyutlarını görünce…

Apple’ın yaptığı demoyu hatırlıyor musunuz? Hani şu Apple çalışanının kano üzerinde kürek çekerken Phil Schiller ile Watch üzerinden telefonla konuştuğu sahne. O anda bir FaceTime araması bekleyenler ellerini kaldırsın! 🙂 Birkaç sene içerisinde FaceTime’ın Watch’a gelmesi şaşırtıcı olmaz sanırım…

Fiyatlar konusunda ise Series 1 fiyatı düşerken, Series 3’ün Cellular olmayan modeli de indirime gitmiş (Series 2’ye göre) ama asıl agresif olan ise Cellular Series 3’ün (38mm) bile hala $399 seviyesinde olması.

Ne yazık ki henüz Türkiye’de Cellular Apple Watch satışı henüz yok, hatta Apple’ın Türkçe sayfasında bile Cellular model gösterilmiyor.

Ancak operatörlerin bu desteği vermek için birbirleriyle yarıştığını düşünmemek saflık olur. Bize yansıması ise tahminimce ABD’de $10 olan aylık ek Watch eSIM ücreti, bizde 50TL olur!

Apple TV

Etkinliğin belki de tek havada kalan, ve pek anlamlandıramadığımız kısmı Apple TV’nin 4K desteğini yeni bir şey gibi sunması oldu. Beklentiler zaten bu desteğin geleceği yönündeydi, ancak belki de hiç sahne zamanı ayırmadan sadece bir güncelleme gelmesi daha iyi olabilirdi.

Üstelik fiyat düşüşü beklerken 4K Apple TV’nin $20 daha fiyatının artmış olması Apple’ın ilginç bir strateji izlediğini gösteriyor. Satmaya niyetli olduğum Apple TV’mi sanırım 1-2 sene daha tutacağım. 🙂 Ama Time Capsule, AirPort Express, Extreme kesin satılacak…

iPhone 8 ve 8 Plus

Özelliklerini özetlemek gerekirse:

  • Ön ve arkası cam tasarım
  • Gümüş, uzay grisi ve altın renk seçenekleri
  • Su ve toza dayanıklı
  • Retina HD ekran
  • iPhone 7’den %25 daha güçlü stereo hoparlörler
  • A11 Bionic çip. (Yeni işlemci, Apple-tasarımlı GPU(A10’dan %30 daha hızlı) ve Apple-tasarımlı image signal processor)
  • Daha iyi kameralar
  • Kablosuz şarj desteği (Qi standardı)

iPhone 7’ye göre daha iyi mi? Evet. Fark çok mu büyük? Hayır.

iPhone 7 sahipleri için cazip mi? Pek değil.

iPhone 6/6s sahipleri için cazip mi? Evet hem de çok.

En iyi iPhone mu? Hayır, iPhone X var. 🙂

iPhone X

iPhone‘un onuncu yılında yeni iPhone dönemini, belki de gelecekte “ikinci nesil tasarımlı iPhone’lar” diye anacağımız ikinci on yılı temsil eden iPhone işte bu iPhone X.

Yeni kullanıcı arayüzüyle, çok daha güçlü ve Augmented Reality (AR) uygulamalarını hayatımıza sokmaya başlayacak olan iPhone X.

Eski formu, çerçeveyi, ekranın üst ve alt kısımlarını, alttaki Home tuşunu çöpe atan, geride bırakan, yepyeni bir form faktör, yeni bir ‘imza’ yaratan iPhone X.

Özellikleri:

  • 5.8 inç OLED Super Retina Ekran
  • Daha küçük kasada, daha büyük ekran (Deneyimleyenler elde daha rahat kullanıldığını söylüyor. Plus modelleri büyük bulanların ilgisini de çekeceği kesin)
  • 12MP geniş-açı ve telefoto kameralar (iPhone 8 gibi)
  • Önde Portre modunda çekim yapabilen özel kamera (iPhone 8’de yok)
  • A11 Bionic çip
  • iPhone 7‘den 2 saat daha uzun pil ömrü
  • Kablosuz şarj desteği (Qi standardı)

En kritik özellikler bence şu 4 tanesi:

  • OLED ekran
  • Home tuşu olmaması
  • Ön kamera
  • Face ID

Ve bunlar da aynı zamanda büyük ihtimalle iPhone X’in satın alınma sebepleri olacak.

iPhone X Yeni Kullanıcı Deneyimi

iPhone X kullanıcıları sadece yeni bir iPhone değil, yeni bir kullanıcı deneyimine geçiş yapıyor olacaklar bu sene. Yani 10 yıldır ilk defa, iki iPhone arasında önemli bir kullanım farkı oluşacak.

iPhone X’i eline alan arkadaşlarımız afallayacak, şaşıracak.
Ancak birkaç sene içerisinde Touch ID ortadan kalktığında, yeni iPhone’ların hepsi Face ID kullanıyor olacak.

Face ID

iPhone 5s ile hayatımıza giren Touch ID’yi rastgele bir kişinin parmağını koyarak açma ihtimali 50.000’de 1 iken, Face ID’de bu oran 1.000.000’da 1.

Fotoğraflar, maskeler Face ID’yi kandıramıyor, ancak tek yumurta ikizleri birbirlerinin cihazlarını açabilir. Onlar da parola kullanabilir. 🙂

Bu teknolojiyi sağlayan ise Apple’ın yıllardır söylediği kendi özel çipini üretmesi ve bunu da kendi yazılımıyla kullanabilmesi. A11 Bionic çip ve diğer sensörler sayesinde Face ID hem gündüz hem de gece yüzümüzü tanıyabiliyor. Hatta güneş gözlüğü bile varken tanıyacağını söylüyor Apple.

Çünkü iPhone X’in üst kısmındaki sensörlerle aslında oraya minik bir Kinect eklenmiş. Hani şu karşısında oyun oynadığımız, ellerimiz ayaklarımızı hareket ettirerek zıpladığımız XBox oyun konsolu aksesuarı.

iPhone X Notch

Bu senenin iş yapan konusu da belli oldu, hayırlı olsun. 🙂 iPhone X satışa çıkınca mutlaka bir NotchGate bekliyorum.

Apple’ın bütün tasarımsal kararları yıllardır olduğu gibi bu sene de çok tartışılacak. iPhone’un tasarımı, kenarları, cam veya aluminyum olması, renkleri, kamera çıkıntısı, çerçevesi gibi bu seneki tartışma konusu da notch, yani ekranın üst kısmındaki sensörlerin olduğu “alın” bölümü.

Benim gözüm hala bu kısma alışamadı, ve en baştan beri yadırgadığım bir tasarım. Çünkü daha önce böyle bir tasarım görmedim, kullanmadım ve alışmadım.

Notch içerisinde şunlar var:

  1. Kızılötesi kamera
  2. Flood illuminator – Face ID için
  3. Yakınlık sensörü
  4. Ambient ışık sensörü
  5. Hoparlör
  6. Mikrofon
  7. Ön kamera
  8. Dot projector – 30.000 görünmez IR nokta

Bir çok kişi Apple’ın bu kısmı gizlemesi gerektiğini düşünüyor. Apple bu kısmı gizleyebilirdi, veya şimdiki gibi yaparak biraz daha fazla ekran alanı sağlayabilirdi. Ekran alanını tercih etmesi bana çok da anlamsız gelmiyor.

Ancak asıl önemli olan, Apple’ın bunu bir pazarlama aracı olarak kullanacak olması. Yani yıllardır Home tuşunu ayrıştırıcı olarak kullanan Apple, bu yeni tasarımdaki farklılığı artık öne çıkartacak.

Apple’ın lansmanlarında ilk defa tanıttığı ürünlerle ilgili hiç görmeden, incelemeden, dokunmadan, deneyimlemeden yorum yapmak dünyanın en kolay şeyi elbette. Hepimiz bunu oturduğumuz yerden yapabiliyoruz. 

Ancak etkinlik sonrasındaki deneyim alanı tam da bunun için. Tüm ürünler, oraya davet edilenler tarafından inceleniyor, deneyimleniyor ve bu deneyimleri aktarmaları bekleniyor.
Şimdiye kadar oraya gitme şansım olmadı, sanırım bundan sonra da olmayacak. Ancak ben yine her zaman olduğu gibi ürünleri kendi elime geçince, deneyimleyince paylaşmaya çalışacağım… 🙂

Teşekkürler Apple, bizi yeniden heyecanlandırdığın, yeni bir dönemin kapısını açtığın ve bize konuşacak, tartışacak, merak edecek çok fazla şey verdiğin için… 

Yeni dönemdeki bu ilk yazının ardından elbette sizlerinde etkinlikle ve ürünlerle ilgili yorumlarınızı merak ediyorum. iPhone‘ları nasıl buldunuz? Sizi en çok heyecanlandıran ne oldu? Notch hakkında ne düşünüyorsunuz? 🙂 Yorumlarınızı bekliyorum.


Ssihirlielma.com e-bültenine kaydolarak, her hafta 15 bine yakın Sihirlielma okurunun yaptığı gibi, tüm güncellemeleri E-posta kutunuzdan takip edebilirsiniz. Abonelik için tıklayınız


6 Yorumlar

  1. Göktuğ bey ben bu etkinlikten şahsen çok fazla memnun oldum diyemem. Neye göre derseniz kasasında 200 milyar dolardan daha fazla para bulunduran bir şirketin Iphone 8 ve 8s gibi neredeyse hiçbir şey değişmeyen telefonları kullanıcıya sunmaması gerekiyordu.Iphone X de ise tasarım ciddi manada sıkıntılı ve şekilsiz görünüyor. Tamam bu teknolojileri yerleştirmesi gerekiyordu ve o kısımı kullandı ancak hangimize Touch ID yetmiyorduki ? Bizler CIA ajanı değiliz elbette güvenliğin artması güzel oldu ancak düşünsenize yemek yiyorsunuz elleriniz yağlı ve önemli bir e posta geldi o telefonu tutup yüzünüze çevirmek zorundasınız Touch ID deki gibi telefonu kaldırmadan serçe parmağınızla açıp rahatça postanızda gezinebilirsiniz. Touch ID kısmını kaldırmayı değilde ekranın altına almayı düşünebilirdi bence. Etrafımdaki arkadaşlarıma inanın bende söylüyorum ne olsun yeni telefonda ? Hiç bir firmadan olmayan bir şeyler eklemek elbette çok zor ama siz APPLE’sınız işte bu yüzden kullanıcıların gerçekten ihtiyacı olan veya kolaylık getirecek yenilikler sunmak zorundasınız diye düşünüyorum. Şuanda basit bir arge yaparsanız zaten kişilerin sıkıntıları bence belli diyebilirim.

    – Hepimizin başlıca sıkıntısı Şarj Muhabbeti o kadar maddi güce bence 2 saat daha fazla ömürden çok daha fazlasını vermesi gerekiyor.
    – Telefonlarda kullanılan en sağlam cam demektense Hertarafında Safir gerçekten çizilmez cam kullanılıp kılıflardan artık kurtarabilir. (Elbette Safir Maliyetli olabilir ancak safir ve olmayan diye watch sistemi ile sunulabilir)
    – Yeni renkler istiyoruz artık bıktı bence kullanıcılar. Bir kırmızı eklemek Parlement Mavisi Koymak vs. çokmu zor yada görmüyorlarmı Iphone 7 de kırmızının ne kadar tuttuğunu.
    – En önemli madde bence Sirinin geliştirilmesi gerekirse 1 adet daha mikrofon koyulup daha hassas bir siri algılama yapılmalı siri bazen bizi duymuyor ve ingilizcesini bilmiyorum ama türkçede anımsatıcı yazmak bile çok sıkıntı oluyor.

    Bana öyle geliyorki Apple Iphone 8 de hiç birşey yapmadan para kazanmak istiyor. Budada satış stratejisi olarak X modelini Geciktirerek uyguluyor.
    Apple’ı bu kadar seven ben bil soğudum bu etkinlikte kısaca Yakışmıyor APPLE 🙁

  2. Çok teşekkür ederiz..Özellikle benim en merak ettiğim konuya değinmişsiniz,çok sağolun..Harika bir yazı olmuş..
    Sizce hücresel watch için desteği çok bekler miyiz?Ben Turkcell’e yazdım,”henüz bilgi yok,takipte kalın” dediler bana 🙂

  3. Bende en çok LTE watch bizde olacak mı olacaksa ne zaman olacak gercekten merak ediyorum. Ama bizde telefonlardaki asırı vergi saatin bu özelliği yuzunden onada yansıyacagı için fiyat ne yazık ki baya yuksek cıkacaktır diye dusunuyorum.

  4. Yazdığım son yorumun kalkmasından sonra (ki buda kalkacak) Buranın APPLE övme platformu gibi kullanıldığı malum oldu. Ama bilmiyorlarki bir firma hataları giderilerek daha iyiye gider.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz